Antarktika dünyanın en saf kalmış ve hiç bir devleye ait olmayan bölgelerinden bir tanesi. Son zamanlarda adından çokça söz ettiren bir kıta. Dünyanın en kurak ve ıssız olan bu bölgesinde, Antarktika’da mikro plastikler bulundu.
Son zamanlarda Antarktika oldukça popüler bir konu haline gelmeye başladı. IMO da 1 Ocak 2017 yılında IMO Polar Code 2017’yi yayımlamıştı. Hatta Youtube’un popüler içerik üreticilerinden Barış Özcan videolarından bir tanesinde Antarktikadan bahsetti ve bu yazının yazıldığı tarihte bir milyondan fazla izlenme kazanmıştı. Aşağıda bu videoyu bulabilirsiniz.
[AdSense-B]
Bununla birlikte T.C. Bilim Sanayii ve Teknoloji Bakanlığının uhdesinde İTÜ Kutup Araştırmaları merkezi kuruldu. Türkiye’nin ve dünyanın gözü Antarktika’nın üzerinde.
Uluslararası çevre kuruluşu olan Greenpeace, yapmış olduğu bilimsel araştırmalar sonucunda maalesef topladıkları 8 örneğin 7’sinde zararlı kimyasallar ve mikro plastik atıklara rastladıklarını yayımladılar.
[AdSense-C]
Antarktika’da Mikro Plastikler Bulundu
BM plastik kullanımının tehlikeli boyutlara ulaştığını ve çok sayıda ülkenin plastik kullanımına karşı önlemler aldığını belirtmişti. Denizlere atılan plastik ve kimyasallar çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda ve bilim insanları dışında neredeyse hiç kimsenin gitmediği Antarktika da bile tespit edilmeye başlandı. Antarktika, doğal yaşamın ve çevrenin sıkı kurallar ile korunduğu bir bölge. Böylesine sıkı korunan bir bölgede tehlikeli sonuçların ortaya çıkması, çevreye karşı önlemler alınmasının işareti.
Greenpeace’in Antarktika’yı koruma kampanyası görevlisi Frida Bengtsson’a göre bulgular, gezegenin en uzak ve ıssız bölgelerinde de artık insanların neden olduğu kirliliğin izlerine rastlandığını gösteriyor.
Bengtsson, “Bu pisliklerin Antarktika’ya ulaşmasına engel olmak için meselenin çözümü için kaynağından harekete geçmemiz gerekiyor ve Antarktika okyanus alanının tüm baskılara karşı, penguenleri, balinaları ve tüm ekosistemi barındırmasını istiyoruz” dedi.
Greenpeace, yayımlamış oldukları bilimsel araştırmaya ait önemli detayları şu şekilde belirtmekteler:
- Denizin derinliklerinden 8, yüzeyinden 9 su örneği alındı.
- Alınan örneklerde litre başına en az bir mikroplastik lifi tespit edildi.
- Denizin derinliklerindeki örneklerin 7’sinde; yüzeydeki örneklerin de 2’sinde mikroplastiğe rastlandı.
- Alınan 9 kar örneğinin 7’sinde de zararlı kimyasallara rastlandı. Söz konusu kimyasalların endüstriyel üretim ve tüketim kaynaklı olduğu (örneğin suya dayanıklı outdoor ürünler gibi) belirtildi.
Greenpeace’in yayımlamış olduğu bilimsel makaleye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Denizciler olarak denizlerin ve çevrenin önemini çok iyi biliyoruz. Gemilerdeki plastik ve diğer çöp üretimlerimizi mümkün olduğunca azaltmalı ve MARPOL gibi regulasyonlara uygun hareket etmeliyiz.